Tebessüm Etmek Bile S e v m e k t i r
Bir çok insanın ağzında bilindik bir kelime var. 'Onu çok seviyorum...'Hayatımızda söyleyebileceğimiz belki de en güzel kelime sevgi ve onunla birlikte kurulan her cümle.
Beni düşündüren ise her cümleye uyan bu kelimenin ne kadar dolu ve anlamlı olduğu.
Sevgi, o kadar ağır bir kelime ki uygun yerde
kullanılmadığında ya da
yaşanmadığında insanın kalbine çöküyor.Çökerken beraberinde de hazmedilmemiş bir çok dürtüyü alıp götürüyor.Bir de bu dürtüler insanın varlığının kaynağı ise yaşamın en güzel kelimesi birden lanet bir bedduaya dönüşüyor.
Sevgi bu kadar tehlikeli bir kelime mi? Bence hayır. Tehlikeli olan şey, insanların kullanması gereken kelimeler yerine sevgiyi koymak istemeleri.Bu belki de insandaki zayıflıktan ileri geliyor. Hissettiğimiz her duygunun sevgi olduğunu düşünmek bence çok anlamsız.Sevgi bir kaç günde ya da olayda kazanılacak bir olgu değil ki. Çünkü sevgiyi bir zaman dilimine sokamıyorsunuz. Düşünün bir; insan annesini neden sever?Çünkü annesi her şeyi karşılıksız
yapmıştır. Küçük bir bebekten ne bekleyebilir ki, ya da savunmasız bir çocuktan.
Anne, içindeki kaynaktan akan bu duygunun döküldüğü yeri görmüştür sadece.Tek isteği onu bilmektir, o sevginin varlığını
yaşatmaktır. Seven insan sadece bir kaynaktır.
Sevgi ise içindeki kaynağın meyvesidir.
Sevdiğimiz zaman içimizdeki bu eşsiz ve sonu olmayan kaynağı paylaşmaya başlarız.
Amacımız, bir şeyler almak değil aksine vermektir.
Karşılıklarla yapılan her şey sevginin
dışında yaşar. Sevgiye ait hiç bir şeyde
karşılık bulamaz ve hiç bir şeyde bencil olamazsınız.
Sevgi nettir.
Seven insanın dünyası karmaşa ya da sorularla değil, umutlar ve anlarla doludur.
Seven insan soru sormaz.
Cevap beklemez.
Seven insan sahip olduğu anın değerini bilir.
Dünle veya kızgın hesaplarla uğraşmaz.
Onun için önemli olan tek şey, yaşamın en sağlam kulpuna yapışmaktır.
Eğer sevgi, gerçekleri görmenize engel oluyor veya net düşünmenizi önlüyorsa, hissettiğiniz şeyin sevgi olmadığını bilin.Sevmek, çoğu zaman acıyı yaşamak ve buna katlanmaya çalışmaktır.
Bazen sevdiğinize karşı acımasız bile olabilirsiniz.Eğer bu, o insanı geliştirecek veya güzelleştirecekse bunu yapmanız gerektiğini bilirsiniz.
Dedim ya, sevgi bu denli ağır bir yük insanın ağzında.Her yerde söylenmez ve herkese bakılmaz ağzımızdan bu laf çıktığında.
Her şeyi kabul etmez seven insan.
Belki katlanır ama uzaktan sever.
İçine gömer hatalarını ama onlara maruz kalmaz. Yine de en güzelini diler.
Koşulları, sınırları olmaz ama kuralları vardır seven insanın.
Herkese dağıtmaz kaynağını, değerli olduğunu bilir ve hak eden için saklar.
Karşısına çıktığında hesap etmez ne kadar sevdiğini. Sayılara veya maddelere bağlamaz.
Yaptıklarını yazmaz kirli defterine, karşılıksız yapacaklarını planlar sadece.
Hak ettiğini düşünene kadar sunar kaynağını ve sonunda kesmesini bilir.
Ama geri almaz o sıcak hissini...
Seven insan, açık konuşur; susmaz korktuğu zaman ya da
konuşmaz gözleri parıldarken.
Seven insan, az olur.
Aynı güneşin baktığı vakit gibi.
Gitmesini bilir, gelmek zorunda olduğunu bildiği gibi...
Seven insan, aya benzer; güneş olamadığında yalnız bırakmaz sevdiğini.
Bir parça olsun yansıtır güzelliğini...
Seven insan, sıcak olur; güldüğünde ısıtır yürekleri, üzüldüğünde sızlatır.
Seven insan, bağlı olur; her an farklı yaşar güzellikleri ve yeniden keşfeder sevdiğini...
Seven insanın yüreği ağırdır; ne taşımaya gelir yaşam boyu ne de eğilip bırakmaya...
Quelle: www.patolojiksairler.tr.gg
Besucher: